Yapay zeka son dönemde hayatımıza iyice girdi ve kullanım alanları çeşitlendikçe hem uzmanlıklar hem de sektörler için bir vazgeçilmez haline geldi. Ancak yapay zeka modellerini eğitmek ve geliştirmek için büyük miktarda veriye ihtiyaç duyuluyor. Ülkeler kendi veri alanlarını oluşturarak ve bu verilere erişimi vatandaşlarına ve işletmelerine sunarak yerli ve milli yapay zeka modelleri geliştirmenin yollarını arıyorlar. Bu yaklaşım, sadece teknolojik gelişim açısından değil, aynı zamanda ekonomik ve stratejik bağımsızlık açısından da kritik adımların atılabilmesi için oldukça önem arz ediyor.
Yerli Bulut Teknolojileri ve Veri Alanlarının Oluşumu
Yerli bulut teknolojileri, gerekli veri merkezlerini oluşturmanın temel taşlarından biri olarak öne çıkıyor. Fakat bu noktada asıl ihtiyaç olan, her çeşit ve boyutta veriyi üreten uygulamaları barındırıp kullanıcıların erişimine açabilen ve de oluşan verilerin güvenliğini yerel regülasyonlara uygun bir şekilde sağlayan bulut platformlarıdır. Ülkeler bu teknolojileri kullanarak hassas verilerini yurt içinde depolayabilir, yönetebilir ve analiz edebilir. Analiz işlemlerinde de yine bulut platformları büyük önem taşıyor, zira verilerin analiz edilmesi için oldukça kullanışlı olan ölçeklenebilir bilgi işlem kapasiteleri yalnızca bulut platformları tarafından sağlanabiliyor. Dolayısıyla, bu platformlar günümüzdeki veri çağında teknolojik bağımsızlığın temelini oluşturuyor.
Kendi bulut platformları üzerinde veri alanlarını oluşturarak yerli yapay zeka modellerini geliştiren ülkeler, teknolojik kalkınmada fark yaratma potansiyeline sahip. Milli yapay zeka modelleri, ülkenin ihtiyaçlarına özelleştirilmiş çözümler sunarken, aynı zamanda da yabancı ürün ve hizmetlere bağımlılığı azaltmada büyük önem taşıyor.
İçinde bulunduğumuz bu yeni dönemi, ben, 20 yıla yakın kariyerini telekomünikasyon ve bilgi teknolojileri alanında sürdüren bir mühendis ve de DT Cloud – dt.net.tr - yerli alternatif bulut platformunun da kurucusu olarak, ”Bulut Çağı” olarak adlandırıyorum.
Yerli bulut tabanlı teknolojilerin geliştirilmesi ve yerli veri alanlarının oluşturulması, devlet, özel sektör ve akademik kuruluşlar arasında işbirliği ile gerçekleşmelidir. Bu bağlamda, Ar-Ge çalışmalarına ve girişimcilik faaliyetlerine verilen destek büyük önem taşıyor. Ülkeler bu alanda yatırım yaparak yerli teknoloji üretimini teşvik etmeli ve teknolojik bağımsızlığı sağlamalıdır.
Yerli teknoloji üretimi ve veri egemenliği, günümüzün Bulut Çağı ile etkinleşen dijital dünyasında stratejik bir öneme sahip olduğu artık herkesin ve her sektörün bildiği bir gerçek ve burada yerel ve küresel düzeyde büyük bir yarış söz konusu. Bu yolda atılacak adımlar, stratejik gücü teknolojideki öncülüğüne bağlı olan küresel devlerin geleceğini şekillendirecektir.
Sabah Gazetesi Ek 7. Sayfa / 26.08.2023