Doğal Afetlerde Veri Güvenliği: Sürdürülebilir Dijital Bağışıklık ile Hazırlıklı Olmak

2023’ün yeni normali “Sürdürülebilir Dijital Bağışıklık” bu nedenle kurum ve şirketlerin dijital bağışıklık sistemlerini güçlendirmesi gerekiyor. 2023’ün yeni trendi olan bu sistem; riske karşı korunmak için birden fazla yazılım mühendisliği stratejisini birleştirerek sürdürülebilir dijital deneyimi yaratmayı amaçlıyor. Dünya genelinde, depremler, sel felaketleri, yangınlar ve diğer doğal afetler sıklıkla meydana gelmektedir. Bu afetler sadece insanların hayatını etkilemekle kalmaz, aynı zamanda şirketlerin, kurumların ve kamu kuruluşlarının iş sürekliliğini de olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle, doğal afetlere hazırlık kapsamında, veri güvenliği ve erişilebilirliği de büyük önem taşımaktadır.
cloud compute
digital immunity

Günümüzde şirketler ve kurumlar, dijital verilerinin yedeklenmesi, depolanması ve korunması için bilişim teknolojilerine başvurmaktadır. Sürdürülebilir dijital bağışıklık, herhangi bir doğal afet sırasında şirketlerin ve kurumların iş sürekliliğini sağlamak için tasarlanmış bir kavramdır. Bu kavram, farklı veri depolama ve bilişim çözümlerinin bir kombinasyonunu kullanarak iş sürekliliğini sağlamayı amaçlar. Örneğin, bulut bilişim teknolojileri, 5G ve uydu internet gibi teknolojilerin birlikte kullanımı, doğal afetlerdeki veri ve erişim kayıplarının önüne geçebilir. Sürdürülebilir dijital bağışıklık, aynı zamanda veri yedeklemesi ve veri kurtarma stratejilerini içerir. Bu stratejiler, şirketlerin ve kurumların iş sürekliliğini sağlamalarına yardımcı olur. Örneğin, verilerin birden fazla bulut hizmeti arasında bölünmesi, veri yedeklemesinin sadece bir hizmete bağımlı olmamasını sağlar.

DİJİTAL BAĞIŞIKLIK İÇİN “SİBER EMNİYET”

Küresel bir trend olan hibrit bulut bilişim mimarileri, işletmelerin veri güvenliğini ve iş sürekliliğini sağlayarak dijital bağışıklıklarını arttırabilmek için kullanabilecekleri etkili bir yöntemdir. Bu yaklaşım, yerel sunuculardan ve bulut tabanlı hizmetlerden yararlanarak, işletmelerin verilerinin güvenli bir şekilde saklanmasını ve işletme faaliyetlerinin kesintisiz bir şekilde devam etmesini sağlar.” Uluslararası platformlarda siber güvenlik alanında bir sonraki aşama olarak görülen “siber emniyet” kavramı “Aynen insan vücudundaki bağışıklık sisteminin işleyişinin yüzlerce farklı faktöre bağlı olması gibi kurumların da artık “Dijital Bağışıklık Sistemi” şeklinde bütüncül bir yaklaşıma acil olarak ihtiyacı bulunmaktadır. Amerikalı araştırma şirketi Gartner tarafından da özellikle 2023 yılının en önemli trendlerinden bir tanesi olarak kabul edilen “Dijital Bağışıklık Sistemi” riske karşı korunmak için birden fazla yazılım mühendisliği mimari stratejisini birleştirerek gelişmiş bir dijital deneyim yaratmayı amaçlıyor. Gözlemlenebilir, otomasyon ve olağanüstü tasarım ve test yoluyla, operasyonel ve güvenlik risklerini azaltan dayanıklı sistemler sunmak anlamına da gelen bu konsept sayesinde veri güvenliği de dahil olmak üzere kurumlar kendi bağışıklık sistemlerini oluşturmaya odaklanarak tümleşik çözümler ile ekosisteme katkıda bulunmakla kalmayacak aynı zamanda da yüksek değer oluşturan çözümler geliştirebilecekler.